7 Aralık 2011 Çarşamba

Yağmur, Ah Yağmur!

Yağmuru seviyorum. Pencereden yağışını izlemeyi, yağmur altında yürümeyi, yüzümü gökyüzüne çevirmeyi (gözlüklerimi çıkararak tabi ki) ve sırılsıklam ıslanmayı da seviyorum. Bir de yağmur yağarken uyumayı da seviyorum. (Saçma geliyor başta değil mi? Aslında her an her yerde uyuyabilirim. :) Herhalde yağmur sesini dinleyerek uykuya dalmak cazip geliyor, fırtına olmadığı müddetçe.)

Fakat yağmurlu havalarda işe gitmek tam bir zulüm. Islanacaksın, kuruyamayacaksın, üstelik iştesin... Sabah yataktan kalkmamak için binbir bahane uydurabilirim. Bugün de o günlerden biri. Mecbur olmasam hiç gelmez, evden yapardım işleri. Peki geldim de ne oldu? Bilgisayar laboratuvarlarının hepsinde ders var. Böylece bana da yazmak için fırsat doğdu.

Aslında düşününce yağmura haksızlık etmeyeyim. Sorun benim miskinliğim, yağmur işini yapıyor sonuçta. Şimdi yağacak ki baharda ekinler daha bir güzel yeşersin, su kaynaklarımız dolsun değil mi?

Yağmuru düşünürken birbirinden kopuk şeyler aklıma geldi. Yazinin bundan sonrasi da bu şekilde ilerliyor. Şimdiden uyarayim. :)
*
Yağmur niye damla damla yağıyor? Çesmeden akar gibi dökülseydi olmaz mıydı? Herhalde tsunaminin gökten geleni gibi olurdu o zaman. Sebebini üşenmeyip okumak isterseniz burda yazıyor. Tamam bilimsel bir kaynak değil farkındayım. :)
*
Bir de yağmur damlalarının şeklinin hiç de zannettiğimiz gibi gözyaşı şeklinde olmadığını biliyor muydunuz? Küçük yağmur damlaları küre şeklinde olurmuş, büyüdükçe hamburger ekmeğine benzer ve daha da büyüdüklerinde simidimsi şekle girerlermiş. Bununla ilgili çalışmalar da 1898 yılında Philipp Lenard adlı birisi tarafından yapılmış.
*
Yağmurun kültürümüzdeki yerini düşündüm sonra. Bizde yağmur rahmettir, hep istenilen, olmadığında duaya çıkılan, geldiğinde de afetsiz olması için dua edilen bir olaydır.

Türkülerimizde, şarkılarımızda, şiirlerimizde, manilerimizde hep geçer ve severek de söyleriz. Neşet Ertaş'tan "Gönül dağı yağmur yağmur boran olunca"yı, "Üsküdar'a gider iken aldı da bir yağmur"u sevmeyen yoktur. Hele çocukken "Yağmur yağıyor/Seller akıyor/Arap kızı camdan bakıyor" diye az dolaşmadık etrafta.

Bir de babamların çocukluğunda bahar aylarında yaptıkları Yağmur Gelin eğlencesi varmış. Köyde kalan adetlerden.. Bilmiyorum hâlâ köydeki çocuklar yapıyorlar mı? Şimdi şöyle yapılıyor: Uzun bir sopaya bir örtü, kıyafet vs (evet bildiniz, bu sopa gelin oluyor :D) geçiren köyün çocukları bununla bütün evleri tek tek dolaşıp "Yağ yağ yağmur/Tarlada çamur/Teknede hamur/Ver Allahım ver/Sicim gibi yağmur" derlermiş. Gittikleri evlerden de bulgur. yumurta, yağ gibi şeyler toplarlarmış. Tabi şanslılarsa şekerleme, şanssızlarsa su şakalarıyla da karşılaşabiliyorlarmış. Sonra topladıklarını köyün meydanında ninelerden birisi pişirir, çocuklar da afiyetle yerlermiş. Küçükken bir defa ben de rastlamıştım ama çekingen bir çocuk olduğum için katılmamıştım onlara. Şimdi pişman değilim desem yalan olur. Eğleceyi kaçırmışım, tühh! :D
*
Kültürden devam edelim madem. TDK'daki içinde yağmur geçen atasözleri ve deyimlerden birkaçı şöyle:

Abanın kadri yağmurda bilinir.
Arsızın yüzüne tükürmüşler "yağmur yağıyor" demiş.
Çiftçiye yağmur, yolcuya kurak; cümlenin muradını verecek Hak.
Islanmışın yağmurdan korkusu olmaz.
Rüzgârlı havanın kuytusu, yağmurlu havanın uykusu. (İşte budur! Yağmurda uyumayı sevmek konusunda yalnız olmadığımı biliyordum :D)

Yağmurdan kaçarken doluya tutulmak
Yağmur yağarken küpünü doldurmak
Yağmur yemek
Yağmur gibi yağmak
*
Yağmur kelimesi eski Türkçe'de "yagmur/yamgur", Azerice'de "yağış", Türkmence'de "yagın" olarak kullanılıyormuş.

Diğer dillerde de şöyle: İngilizce'de "rain", Almanca'da "regen", Fransızca'da "plue", İspanyolca'da "lluvia", Korece'de (buraya dikkat! :D) "bi/", Japonca'da "ame/レイン ", Arapça'da "matar/مطر" şeklinde kullanılıyormuş.
*
Her ne kadar yağmura güzelleme yazamasam da yağmur hakkında birşeyler yazmak iyi geldi; yeniden sevdim yağmuru, yağmurlu havaları. İşe gidiyor dahi olsam epey idare eder herhalde bu beni. Bir de şarkı eklersek bitirmeyi hak etmiş olur muyum?


Güzel yağmurlu günler dilerim..