23 Nisan 2012 Pazartesi

Nice yıllara Ayvaz!

Bugün çok sevgili arkadaşım Ayvaz'ın doğum günü. 

Maalesef ben yanında değilim.
Halbuki onun için şöyle bir pasta yapmayı ne çok isterdim. 



İnanmadınız mı?
Kabiliyetlerime daha uygun birşey seçelim madem.

Bu nasıl?


Basit bile olsa kelebek şeklinde olacak ama.
Neden bilmiyorum, bu aralar takıntılıyım kelebek mevzuuna.
Psikolojimle mi alakalı acep?? Neyse..

Doğum günün kutlu olsun Ayvaz!!
İyi ki varsın, iyi ki arkadaşımsın.

Ne güzel bir günde doğmuşsun ki en sevdiğim resmi bayramla beraber kutluyoruz.

Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız da kutlu olsun!

3 Nisan 2012 Salı

Far From Home

Bugünlerde dilime dolanan şarkı..

Normalde hard rock dinlemem. Dinlediklerimden başka türleri de "Aaa! Neler varmış? Ne dinlesem?" diye aramam. Bir arkadaşım tavsiye ettiyse, bir cafede ya da bir dizide/filmde duyduysam ve beğendiysem dinlemeye başlarım.

İşte, bu şarkı da öyle oldu. TV'yi ne zaman açsam izleyebilecegim en olası ve güzel dizi "Criminal Minds" oluyor. Ard arda o kadar bölüm veriyorlar ki, başına geçince kalkamıyorum. Neyse... Kaçıncı bölümdü hatırlamıyorum ama; babası seri katil olan kızın ekibe katıldığı bölümün sonunda çalmıştı. Unutmayayım diye de sözlerini bir kenara yazmıştım. :D

Grubun diğer şarkılarını fazla beğenmedim, fazla gürültülü geldi. Bu şarkıda da biraz isyan var ama, müzikten kurtarıyor.

Belki siz de beğenirsiniz diye de paylaşmak istedim. İyi dinlemeler!

1 Nisan 2012 Pazar

Leyleği havada gördüm :)

Bilmiyorum buralarda leylek oluyor mu? Fakat benim durumum tam olarak böyle. Son bir aydır yapmam gereken dışında her türlü aktiviteyi yaptım.

Konferanslara katıldım. Biri Boston College'da, diğeri Harvard'daydı. Bugünlerde Ortadoğu'da demokrasi ve Ortadoğu'daki kadınların demokratik hareketlerdeki rolleri çok popüler konular. En azından benim olduğum yerde öyle. Bir de bizim zaten bildiğimiz, bizzat yaşadığımız halleri ya da olayları başkalarından dinlemek çok ilginçti. Türkiye'deyken bile gündemi böyle akademik bir şekilde takip etmiyordum. :) Harvard'dakinde ise bazı konulara yanlı yaklaştıklarını düşündüm. Neyse...


Sonra küçük çaplı bir pikniğe katıldım. Charles River hem şehrin içinde, hem sakin. Zaten ben de kalabalıklardan ziyade doğayı severim. Çiçekler açsın, böcekler ötsün hesabı benimkisi işte.. :D

Boston Türk Filmi Festivali'nin açılış filminin (Bir Zamanlar Anadolu'da) gösterimine katıldım. İlk defa Nuri Bilge Ceylan filmi izledim ve tek kelimeyle bayıldım. Görsel olarak çok tatmin ediciydi. Sahneler fotoğraf kareleri gibiydi. Zaten bu Nuri Bilge Ceylan filmlerinin bir özelliğiymiş.

Mesleki bir seminer için iki günlüğüne Chicago'ya gittim. Gitmişken gezmek lazım değil mi? Bence de lazım ama, maalesef sadece şehir merkezindeki Millenium Park'a ve lunapark-liman-hediyelik eşyacı vs karışımı (Navy Pier diyorlar) bir yere gidebildim. Hiç yoktan iyidir deyip, gezme planlarımı başka bahara erteledim. :(


Millenium Park'taki meşhur "Silver Bean"

Başka ne mi yaptım? Şimdilik bu kadarı yeter de artar bile. Umarım bir an önce projemi bitirebilirim. Ühüüü!!